YOLCULUK

YOLCULUK

 

Yolculuk, her zaman düşündüm onu;

İçimde bu azgın dâvet ne demek?

Oraya, nerdeyse güneşin sonu,

Uçmak, kayıp gitmek, kaçıp dönmemek.

 

Altımdan kaydırdı bir el minderi;

Herkes yatağında, ben ayaktayım.

Bir gece, rüyada gördüğüm yeri,

Gözlerim yumulu, aramaktayım.

 

Beni çağırmakta yabancı dostlar;

Bu dostlar ne güzel, dilsiz ve adsız.

Eski evde, şimdi bir başka ev var:

Avlusu karanlık, suları tadsız.

 

Her akşam, aynı yer, aynı saatta,

Güneşten eşyama düşen bir çubuk;

Yangın varmış gibi, yukarı katta,

Arkamdan gel diyor, sessiz ve çabuk!

 

Başım; artık onu taşımak ne zor!

Başım, günden güne kayıtsız bana.

Dalında bir yaprak gibi dönüyor,

Acı rüzgârların çektiği yana...






Bu sayfa hakkında yorum ekle:
İsminiz:
E-mail adresiniz:
Siteniz:
Mesajın:

Bugün 40 ziyaretçi (373 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol