VUR EMRİ

VUR EMRİ

 

Bir haber dolaşır semada pulpul;

Kılınçlar bilensin akın var Çin’e.

Yiğitler at sürer düşman içine;

Tarihe hükmeden bir ses duyulur:

- Vur! TÜRKLÜK aşkına vur!

 

Yüklenir bir ülke oymak ve avul,

Sel olur ordular, batıya akar.

Uçar elden-ele bozkurtlu bayraklar.

Emreder bir başbuğ, sade ve vakur:

- Vur! BAYRAK aşkına vur!

 

Karışır top sesi, nal sesi, davul..

Çağdan çağa çığır açar gemiler.

Bir hâkan atını denize sürer

Ve der ki: “Yıkılsın Bizans’ı koruyan sur, ”

- Vur! FETİH aşkına vur!

 

Parçalanmak istenir bir ülke, Anadolu’dur:

Şahlanır bir anda bin yıllık hınçlar;

Eser poyraz poyraz eğri kılınçlar,

Kütahya düzünde kelle savrulur...

- Vur! TOPRAK aşkına vur!

 

Ya... işte tarihin böyledir oğul!

Geçmişten hız alsın geleceğin de..

Göster Türklüğünü tunç bileğinle!

Bu dine, bu ırka ve bu toprağa

Sataşmak isterse herhangi gavur:

- Vur! ALLAH aşkına vur!

Bugün 554 ziyaretçi (935 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol