KIZIM BERFİN'E...

KIZIM BERFİN'E...

 

Berfinim,

içimin güler yüzü,

yaşanılası iklimim hoşgeldin.

 

(adımın çapraz yazılması kimin

umrunda...

denize düşen yılana öykünür

biraz da...)

 

bir aralık sızıverdin işte

ömrümüzün en gevrek zamanı...

çıt diyor kırılıyoruz,

öfke kadar saydamız o zamanlar

ve kırılgan

bıçak kadar!

 

kızım demeyi öğrettiğin için

o tanrısal kokun

ve gülüşündeki baban için

 

ki hala zilleri çalıp kaçmak istiyorduk

yarım yamalak aşk kırıntıları

tabakta bırakılmış, yazık atılacak bir sevda

haritası,

hatta el değmemiş delilikler istiyorduk...

çocuktuk daha

büyümeye direniyorduk,

iş toplantılarında lolipop zamanlar düşlüyorduk

 

ama sızıverdin işte...

bir avuç yeşil gevrek rokaydık,

mayışmamıza bir limon yetecekti...

biz garsonu bekliyorduk,

sen çıkageldin...

 

hoşgeldin berfinim...

kızım kızgınlığım...

bilmiyorduk daha,

 

objektiflerin objektif olmadığını,

ikimize yeter sanıyorduk ikimizin toplamı,

meğer doyurmak çok zormuş

içimizdeki hayvanı...

 

habersiz geldin, kusura bakma

ortalık biraz dağınıktı...

şimdi hemen toparlarız sanıyorduk,

olmamıştık daha...

 

işin zor kızım,

hem büyüyecek

hem bizi büyüteceksin...

baban mı var, derdin var kızım...

 

hoşgeldin kızım,

içimin gülen yüzü, hoşgeldin...

 
Bugün 10 ziyaretçi (75 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol