YANLIŞ TRENLER PERONU
YANLIŞ TRENLER PERONU
Zeki bir çocuğun aya bakışını nasıl unuturum
nasıl unuturum yıldızı,ayı ve güneşi
mancınık var mıydı
acı tünemiş yüzüyle çöle doğru bir yolcu
şehir nerede kalmıştı dağ nerede kalmıştı
yanlışların tarihi nereden başlıyordu.
Haydi cinayetini işle kardeşin bir kuş olacak
kanatlanacak birazdan sevindir iblisini haydi
gözbebeğine tutulan ışıldak açıklayacak bir gün
güneşin hayat verdiğini ağaçlara.
Kızıl bir alınlık kadar vaktim yok
trenler yanlış peronlara yaklaşırken
ben aşka dair tutanaklarla
ağır keskin kılıçlardan geçiyorum
kurban oluyorum yani
siyah gözleri alıyor un ufak ediyor beni.
Ama olsun med ve cezir olsun
sis ve selva olsun
beyaz efendi görecek bir gün
sarkacına sıkı tutun olsun.
Mezmur, Golyat, Saba Melikesi Belkıs
nehri geçiyoruz
dudaklarımız çatlamış olarak
barbarlık tarihinde ne varsa bir bir sayarak
nehri geçiyoruz, kayıplarımız olacak
Hüdhüd bilerek uçacak
ordu at binecek
Davut öne çıkacak.
Benim bu gökyüzünün altında yaşadığım anda
yani Boğaziçi civarında
Kızıldeniz bir emri ilahi ile şak olmuş
çöle hayat veren gölgesizliğin
bakir rüzgârların
yorgun kervanların
ölü denizlerin fi tarihinde
altından yapılmış konuşan bir buzağıdır
Sina dağındadır Musa
kuşlar uçmaktadır.
Yolumun üstünde şer kuleleri inşa eden
şer bakışlı insan
soy kütüğünde işlenmiş ne kadar kötülük
dehşet verici zulüm cinayet çığlıkları varsa
bir ibret belgesiyle korkunç olacak sonunda
sonunda acılar denizinden geçerek
ışığı göreceğim.