ALAZ
ALAZ
Bu delirmiş sel sularında
Sürüklenip giden hayat
Doludizgin içinde koştuğumuz günler değil miydi
Daha uzun arzulardan geriye kalan
Ev suyun su evin içinde
Uçurumlara köpük köpük koşan taylar
Şimdi hangi ovaların rengini almalı
Tedirgin bir gökyüzü öfkesini boşaltırken üstümüze
Yarasına bakıyor bir genç kız
Bir ağaca sarılmış cesede ağıtlar yakarak
Anne delirmiş dağ yollarına koşuyor
Acı bir gülüş kaybolmuş hâfızadan geriye kalan
Şuramda ağır bir sancı çaresiz ağlıyorum
Tutup karanfiller bırakıyorum isimsiz mezarlara
Uyandırılmış suların çoğalan öfkesi
Sırılsıklam yıkıyor hayatımızın bendini
Yeni dualar öğrenip göz yaşı tadında
Durmalıyım Nuh’u hatırlayıp tövbenin kapısında
Kapanmalı dünya dehlizleri içimde birer birer
Yeni sözlerim artık hep sana dâir hep âşikâr