KIŞLIK SARAY

KIŞLIK SARAY

 

Kışlık Saray'da Kerenski.
Smolni'de Sovyetler ve Lenin,
sokakta o n l a r .
O n l a r biliyorlar ki, O :
"- Dün erkendi, yarın geç.
    Vakit tamam bugün," dedi.
O n l a r : "- Anladık, bildik," - dediler.
Ve hiçbir zaman
bildiklerini bu kadar müthiş ve mükemmel bilmediler...
İşte : cepheden dönen süngüleri,
kamyonları, mitralyözleriyle,
hasretleri, ümitleri, mukaddes iştihaları,
rüzgârda karın üstünde savrulan sözleriyle
                                  o n l a r yürüyorlar kışlık saraya...

 

Putilovski Zavot'tan Bolşevik Kitof :
"- Bugün büyük bir gündür, yoldaşlar, - diyor, - büyük bir gündür.
    Ve ihtar ederim ki çapul yapmak isteyenlere
    artık Kışlık Saray ve bütün Rusya işçinin ve köylünündür."
Tesviyeci Topal Sergey :
"- Hey gidi dünya, - diyor, - hey,
    ben 905'te on yaşımda geçtim bu yoldan :
    en önde iri, mazlum gözlü azize tasvirleri,
    yalnayak çocuklar, kocakarılar
                                  ve uzun saçlı papaz Gapon...
    Karşıda, kırmızı pencerede, bütün Rusların çarı
                                                      sapsarı bakıyordu bize.
    Kadınlar ağlaşarak toprağa diz çöktüler.
    Ben kaldırmıştım ki elimi istavroz çıkarmak için
    birdenbire dörtnala Kazaklar geldi karşımıza.
    Kazaklar şahlanmış bir at ve simsiyah bir kalpaktılar.
    Biz çocuklar bağrışarak serçe kuşları gibi düştük.
    Bir at nalı ezdi benim dizkapağımı..."
Ve Topal Sergey bacağını sürüyerek
                                              yürüyor o n l a r l a Kışlık Saray'a...
Rüzgârdır
kardır
ve insanlardır hâkim olan manzaraya.

 

Lehistan cephesinden gelen köylü İvan Petroviç'in gözleri
                                                        karanlıkta kedi gözleri gibi görüyor :
"- Ehhh, Matuşka, - diyor, -
    yeşil başlı ördek gibi toprağı attık çantaya..."

 

Sütunların arkasından ateş açtı Kışlık Saray,
ateş açtı yüzü güzel Yunkersler
                                  ve şişman orospular.
Tesviyeci Topal Sergey :
"- Hey gidi dünya, - dedi, - hey,
    Kerenski kalmış kimlere..."
Ve topal bacağının üstünden
                                          düştü yere...
Köylü İvan Petroviç,
yağlı, semiz toprağı avucunun içinde görüp
ve kırmızı sakalına tükürüp
                      bir Ukrayna şarkısı gibi işletiyor mitralyözü...

 

Gecenin ortasında kırmızı tuğladan Kışlık Saray
ve limanda üç bacalı Avrora...

 

Bolşevik Kitof haykırdı yoldaşlara :
"- Yoldaşlar, - dedi, -
                        tarih
                        yani işçi ve köylü sınıfları,
                        yani kızıl asker,
               yani, bir meşale yakıyoruz, - dedi, -
                        hücuma kalkıyoruz, - dedi...

 

Ve Neva nehrinde buzlar kızarırken
o n l a r  bir çocuk gibi iştihalı
                                    ve rüzgâr gibi cesur,
Kışlık Saray'a girdiler.

 

Demir, kömür ve şeker,
                        ve kırmızı bakır,
                        ve mensucat,
ve sevda ve zülum ve hayat,
ve bilcümle sanayi kollarının,
ve küçük ve büyük ve Beyaz Rusya ve Kafkasya, Sibirya ve Türkistan,
                                                                    ve kederli Volga yollarının
                                                                    ve şehirlerin bahtı
                                                                    bir şafak vakti değişmiş oldu.

 

Bir şafak vakti karanlığın kenarından
karlı çizmelerini o n l a r
                          mermer merdivenlere bastıkları zaman...
 

1939 İstanbul

 
Bugün 50 ziyaretçi (327 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol