BİR ANKA KUŞU

BİR ANKA KUŞU

 

Yüzlerce soğuk namlu üzerime çevrildi,

Yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi!

Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular,

Öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi.

Üşüştü birer birer çakallar üzerime,

Üşüştü her bir yandan göğsüme, ciğerime.

Anne, beni leş gibi yiyip talan ettiler,

Teşhis edilmek için savurdular önüne.

'Yeryüzündeki acıların

Hepsini, hepsini tattım!'

Heder oldum, ekmeğime tütün kattım!

Beni milyon kere yaktılar üstüste.

Bir Anka kuşu gibi anne,

Kendimi külümden yarattım.

Geceler tanır beni; konarım göçerim ben.

Geceler tanır beni; kan damlar içerim ben.

Anne, sen beni unut. Karanlığın bağrında

Kırmızılar ekerim, siyahlar biçerim ben.

Suçüstü yakalandım bölüşürken kalbimi,

Suçüstü, kelepçeyle yardılar bileğimi.

Anne, ben diyar diyar umudun savaşçısı,

Bir tutam sevgi için dağladım gözlerimi.

Prometeus'tum, çiviyle çakılırken taşlara

Ciğerimi kartallara yedirdim.

Spartakus'tüm, köleliğin çığlığında.

Aslanlara yem oldum, tükendim.

Kör kuyuların dibinde Yusuf'tum,

Kerbela çölünde Hüseyin.

Zindanlarda Cem Sultan, sehpada Pir Sultan.

Kaçıncı ölmem, kaçıncı dirilmem bu?

'Tanrılardan ateş çaldım,'

Yüzyıllarca tutuştum, üstüste yandım.

Bir Anka kuşu gibi anne,

Kendimi külümden yarattım.

 
Bugün 30 ziyaretçi (147 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol