İSTANBUL’UN ORTA YERİ MİNARE
İSTANBUL’UN ORTA YERİ MİNARE
Bataklık genişledikçe
ayaklarımıza çarpan sular çekip gitti
kim aldı kim götürdü
yani artık ben böyle sularla
büyük büyük lafların ardına sığınayım.
Haydi levni cemaat kapılardan
yüzlerine çarpacak su arayanlar
çünkü halk bir ezgiyi başlatabilir
çünkü korkunun iğneleri
füze başlıkları gibi böğrümüzdedir
gemiler geçebilir
sessiz kımıldamalarla ince zarif dalgalarla
halk kendini olmaklara kuşanıyorken
ay çıkabilir.
Sahilleri yokladım, çarşıları, pazarları
kahkahaları vitrinlemişler baktım
minarelerden füzeleri çalmışlar gökyüzüne
gökyüzüne baktım
toprağa boğdum kendimi
ne zaman mustazaf bir namazgâha uğradım
Kâfirûn suresi akmıştır surlardan içeri
Ve Ali en güzel çift ağızlı Zülfikârla Ali’dir.
Çünkü daha
Fatih’in Ayasofyadaki ilk namazında
Irmakları incecik çizgilerle işaretlemek gibi
Mührüne minareler kazılmıştır İstanbul’un.