DAĞ

DAĞ

 

Dağlara inince karanlık

Mezarı başında bir dervişin

Bir ışık yanar

Bir âh çıkar karıncaların dilinden

 

Diz çöküp ırmağı öpen serçe

Suyunu bir yılanla paylaşır

Şifâlı elleriyle dedenin

Yaralı bir kartalın yüzü güler

 

Ekmek su ve zeytin için

Bu tepeye tırmanmak gerek

Yalnız gözlerini kapa

Niyaz vaktidir servilerin

 

İşte rüzgâr içinin depremi

Ay ışığı altında divâne bir gönül

Kim gördü gecenin eli

Öperken toprağın yüzünü

 

Yoksul bir gündüzden sonra

Bereketli bir akşam âyini

Dedenin renk renk gülleri

Yeni bir can sunarken toprağa

 

Mühlet bitti çözüldü dil

Beden nedir ki konuşan kalbim

Aşk bir duâ menekşe renginde

Hasretle serin sulara koşan

Bugün 468 ziyaretçi (597 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol