DENİZE BAKMAK
DENİZE BAKMAK
Haydi git bana
Hamid-i evvel camiinin
Denize taraf bahçesinden bir yumak
Vapur dumanı getir
Çünkü girift kalmıştır şimdi
Sanki buğulu bakışlarıyla bir orman
Gölgesiyle aniden ne varsa
İhanetlerin ağzından dalgalı deniz.
Beylerbeyi sarayında
Tarih yazan padişah
Kendi tarihine cebbar olsaydı eğer
Bindirseydi semiz enselerine cellatlarını
Kırk katır mı kırk satır mı hesaplarıyla
Kementler atılsaydı dört bir koldan
Oyunlar oynansaydı ay ışığında
Mehtaba çıkardı tarihçiler anında.
Hamd olsun her şeyleri artık hiç
Sonunda köprülerin altından çok sular
Belgeler aşk mektupları kırık notlar
Hırçın dalgalardan arta kalan köpükler
Artık dökülmüştür şarkıların arabeskleri
Kandil olmuştur gecelerimize
Biz ki itaatkâr bir milletiz efendiler
Denize utanmadan bakabiliriz.