SES
SES
Konuşsak sesimiz bize dönüyor
Toprak altındayız sanki
Mevsimler hep kış
Umutla baksak da gökyüzüne
Bir haber yok güneşten bize
Bir haber yok kuşlardan karıncalardan
Ölmüş dedemiz bize gelmiyor artık
Çeşmeler kuru çiçekler solmuş
Güzel olan neydi eskiden
Rüzgârda yuvarlanan taşlar mı
Ya saçlarımız hangi yağmurda ıslanırdı
Bahar diye çığlık çığlığa
Yürüdüğümüz yollarda
Gözler ki yeşil yoncalar arasında
Gülümseyecek bir çekirge arar
Rüzgâr alıp gitmiş hâtırasını
Tozda toprakta kaybolmuş yolcu
Bir yudum su yaslanacak bir taş
Ev yıkıldı talan oldu bağ bahçe
Vitrinler çıldırmış
Bir köşe başında ellerini açmış
Acının ve ağlamanın anıtı
Merhamet yahut bir tebessüm gizlice
Dağları küstüren adamlardan kaçıp
Yüreğimize sığınan bir çocuk
Adımların nereye doğru hey yolcu
Bereketli meyveler hangi dallarda