İZ
İZ
Adımı hayatımın hizasına koyup
uzun ve kıvrımlı ve çelişkili bir ırmağın
sonunda meçhul, kekre
biraz da serin bir çınarın gölgesinde gibi
sayımlı uçkun bir yaz gününde, intiharsız
açık deniz. Uzaktan bakınca mavi
biraz da koyu gölgeli yeşil gibi olan
kalbimin nabzımın damarlarımda akan kanın
henüz durdurulmayan o sevgili imgenin
açık ve net bakışıyla.
Gülün; özenle büyüttüğüm gülün
içten sıcak rengiyle yani kırmızı olanıyla
serinlik sunan sabahın
direten mecbur eden tazeliğiyle
uçuşan yaşlı çınara dönen yüzüm
gülün rengiyle kokusuyla birlikte anbean
yiten uzaklaşan cesaretim, haydi vur artık
yükünü omuzlarına.
Hiç eksilmeyen korkumu ve ümidimi de
yanıma alıp, adımı da hayatımın hizasına koyup
deniz olsun dağ olsun, uçsuz bucaksız
ovalar olsun, genişliğinden ve darlığından
emin olduğum o güne, bildim ki her şeyin
bir adı vardır; her şeyin. Açık ve net olarak.