HÜZÜN VE HÂTIRA

HÜZÜN VE HÂTIRA

 

Gurbette duyduğum sonu gelmez hüzünleri,

Yaprakların döküldüğü hicranlı günleri,

Andım birer birer, acıdım kendi hâlime.

Tenhâ Emirgân'ın Çınaraltı'nda kahvesi,

Poyrazla söyleşir gibi yaprakların sesi.

Hem başka hem de hayli yakın karşı mâbade,

Mermerle kaplı çeşmede, mevzun kitâbede,

Baktım Yesâri hatlarının bir nefîsine,

 

Daldım çoşup giden denizin mûsıkîsine

Bugün 394 ziyaretçi (1000 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol