LAVANTA
LAVANTA
Ordadır
yazın eskittiği otlar arasında
uzakta bir nehrin gürültüsünü kazar
masmavi usturalar abanoz ağacına
Ordadır
uyuyan bir namlunun sessizliğiyle
günün sabahlığında
dudaklarının arasında bir ot, bir ıslık
iz bırakmaz sisler gibi geçer ağaçların arasından
varır kendini derinleştiren uçurumlara
Ordadır, bir devin tavşan uykusunda
aklında kımıldanan otlar, ağaçlar
düşünü düşürdüğü sular
yüzünü bıraktığı sular
almamış zaman kalmış kireç altında
çelimsiz bir kabuk başlamış yürek yarası
ki ne zaman çarşılara çıksa silahsız
onu vururlar
göğsünde siyah bir yıldızla
kalbinde kuruyan bataklık
kırlara yakın durur, yanık kokulara
serin çiy vakti çimenlerle konuşur
ne zamandır çıkmıyor sokaklar açık artırıma
ıssız bir kil ile gövdesini kateden bir ateştopu
Kendini sakladığı sular altında
ve son bir kez:
ışık ve çamurda kaldı lavanta