ELDORADO
ELDORADO
(On dördüncü yaşın ilk güzel gecesine ithaf)
Ufkunda mavi bulutların uçuştuğu dağ,
Büyülü göklerinde sesler duyduğum Aden,
Avucumda dört kollu nehrin verdiği maden,
Üstümde yemişleri alnıma değen Tûba.
Müthiş dünyasiyle uykuma ilk girdiği yer...
Gülümsüyor mavi bir ay ışığında kamış.
Göllerin şekli dolu derinliğine dalmış
Vuslatın havasını çevreliyen iğdeler.
Suların aydınlığında saadetten bir iz:
Dallardan süzülen kayığından bu hoş insan,
Omuzuna değen arzu dolu dudakları kan...
Artık bir cennete bağlı bütün günlerimiz.
Artık ışıkla dolu billûr bir kadeh gibi,
En güzel şeytanın elinde tutuğu gurup,
Akşamlar, ağzımda harikûlâde bir şurup
Ve basımda geceler yeşil bir deniz gibi.
Ufkumda mavi bulutların uçuştuğu dağ
Ve nebatî bir âlemde duyduğum ilk hece,
Bir sesin aydınlattığı yalan dolu gece
Ve dumanlı bir sabah serinliği ormanda.
Ne ondan itidal, ne benden günahkâr hali,
Ruhları bir kuş gibi âvare kılan uyku.
Dağılan içimde her zaman o baygın koku,
Lezzeti dudağımda buğulaşan şeftali.