ATEŞLERDEN GEÇEN KİM

ATEŞLERDEN GEÇEN KİM

 

I

 

İşte orada Mescid-i Aksa

Orada inceden inceye bir ağrı

Süleyman mülküne gözyaşı düştü

Nasıl da kalbinde fırtınalar kopmuştu Belkıs’ın

Nasıl da düşmüştü yola ilk mektup ile

Dağ taş bir ordu.

 

Süleyman mülküne gözyaşı düştü

Ağıt oldu yaşamak

Zulüm oldu yaşamak.

 

Ölüm bir başka ölümün içindedir

Tahammül olmuştur artık anaların gözyaşlarında

Bu her anı vurulmak olan göğsünden bir gencin

Adım atmak Davut gibi. Bir adım daha

Hani yola düşenlerin nağrası hani kardeşlerim

Bu zulme inen kırbaç bu sonu berrak olan imge.

 

İşte orada Mescid-i Aksa

Orada inceden inceye bir ağrı

Ah kalbim

Ateşlerden geçen kim

Yollara düşen kim?..

 

II

 

Peki kim verecek göğsünü kurşunlara

Kim çıkacak bu şehrin ortasından

Kardeşlerim: “Fitne kalmayıncaya kadar”

Güzellik oluncaya kadar

Esenlik oluncaya kadar

Kim verecek göğsünü kurşunlara.

 

Buluşmaya gidiyoruz diyecek olsa birimiz

Parıldasa, saçılsa lavlar bakışlarımızdan

Bize gelse yeğinlik bize gelse cömertlik

Serazat bir aşk ile düşerken yollara

Volkan gibi hazırlanıyorken

Tahammülü zor çarşılarda

Sanki ötresi düşmüş bir harf

Buluşmaya gidiyoruz diyecek olsa birimiz.

 

Ama olmuyor. Dağlara gitmiyor haber

Şehirlerin macerası fena

Meydanlara musallat olan pus dağılmıyor

Ama olmuyor.

İnce bir sızı olarak giriyor hayatıma

Buluşmaya gidiyoruz diyecek olsa birimiz

Dağ, ırmak, deniz.

Bugün 303 ziyaretçi (882 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol