KURBAN

KURBAN

 

Mevsimler değişti

Yapraklar sarardı sararacak

Akşamı telaş içinde istila eden karanlık

Alıp götürüyor gölgelerimizi

Aşk gibi şeylere aşina olmayan

Kendi kendinin yalnızı insanlara

Tarassut etmek düşüyor sokak lambalarını.

 

Sahi biz hangi pınarın suyunu içmiştik

Ağlamış, acılar biriktirmiştik

Hangi köprülerdi onlar atılmıştı aramızdan

Güneşimiz çalınmıştı değil mi.

 

Bire kaç verecekti toprak bu şehitler vadisi

Kırağı düşmeyecekti çekirgeler uğramayacaktı

Güneş de doğacaktı üstelik

Ey güzelliklerin habercisi olan seher yeli

Alıp başını giden serinlik

Benim aklım ey. Ben görmeler kalebendi

Ben aşksız yaşamaklar orkidesi

Kurban yani.

 

Gülendam artık götür beni ateşlere yak beni

Gönül çırasına tutuştur beni

İçinde prangalar taşıyan üzünçleri ilga et

Allı yeşilli yıllar nerede kaldı sor

Nerede kaldı yüzlerini güneşle yıkayan kadınlar

Gülendam, bülbülü olmayan bahçelerin nazlı kızı

Arkaik bir motifi acımasızca taşa vuran çılgın

Viva metal bir zamanda

Aramaklar çağının küpeştesinde

Haddizatında

Hiroşima Nagazaki Halepçe

Bağdat  Kudüs

Yani kurban.

 

Haydi gülendam al götür beni

Ateşlere yak beni.

Bugün 548 ziyaretçi (683 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol