HOŞÇA KAL HÜZÜNBAZ ÇOCUK

HOŞÇA KAL HÜZÜNBAZ ÇOCUK

 

Bu ne telaş şubat hanım gidiyorsunuz demek

cuma günü üstelik önemli kararların alındığı günde

uslu bir çocuk gibi durmuyor değil mi deniz

birçokşeyin sonucunda biraz da akil kalarak

ankaralardan uçurtulan teşri’i troplarla

yağmura koşturmuşsunuz hemen erkenden sabah. 

 

Yani kendini kapatmak da bir belalı iştir aslında

melali taşımaktan yorgun düşmüş teşrinlerden sonra

teşrifatçılar sararmış yapraklar olup

aşkı tezyin için ateş pareler kuşanırken

bu son günü cuma bu son günü yağmurla

sarı saçlı, uçarı, buğulu bakışları olan şubat

haydi hoşça kal.

 

Bu ne telaş şubat hanım gidiyorsunuz demek

yağmurlar dökünüp, ağır havalar sarındırıp şehre

sirkeci gibi bir yerde, sultanhamam da, veznecilerde

sahi n’oldu birden böyle çıtı pıtı şubat hanım

kar getirmediniz bu yıl bu güzel İstanbul’umuza.

 

Ölüm dahi tutamaz bir paganın çapraz oturuşunu

palamarcı gemiler yanaştığında iskeleye

martılar çatılardan höykünüp ekmek kırıntılarına

kanat çırparken şöyle bir uğramış

ateş almaya gelmiş gibi hemen, kısa, çabuk.

 

İşte böyle şubat hanım

Süryanice’de yirmisekiz tesmiye ediliyormuşsunuz

dervişlerin teber taşıdıkları çağda

testici yazdan kalma mahmurluğunu teşrih ederken

kaldırımlarda tezgâh açan satıcılar da tutamıyor

kapalı çarşı, mahmutpaşa, boğaziçinde bir mekânı

sarı saçlı, uçarı, buğulu bakışları olan şubatın

yağmur uçlarını.

 

Tetik düşürdüğünde avcı müthiş bir

öldürme tripine yakalanmıştır 

haydi hoşça kal sevgili hüzünbaz

teşrifatçı yoktur, zindancı vardır

tabiat ayetlerden müteşekkildir.

 
Bugün 8 ziyaretçi (189 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol