RESMİM İÇİN
RESMİM İÇİN
Resmim İçin
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
Günler şu heyûlâyı da, er geç, silecektir.
Rahmetle anılmak, ebediyet budur amma,
Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?
Resmim İçin
Bir canlı izin varsa şu toprakta, silinmez;
Ölsen seni sırtında taşır toprağın altı.
Ey gölgeden ümmîd-i vefâ eyleyen insan!
Kaç gün seni hâtırlayacaktır şu karaltı?
Resmim İçin
Dış yüzüm öyle ağardıkça ağarmakta, fakat,
Sormayın iç yüzümün rengini: Yüzler karası!
Beni kendimden utandırdı, hakikat şimdi,
Bana hiç benzemeyen sûretimin manzarası!
Resmim İçin
Beni rahmetle anarsın ya, işitsen, birgün
Şu sağır kubbede, hâib, sesinin dindiğini!
Bu heyûlâya da bir kerrecik olsun bak ki,
Ebediyyen duyayım kabrime nur indiğini.