YOLCU
YOLCU
Hafif bir söze dönüşüyor toprak
Varlığım âşikâr bir gölgeye
Gözlerini kapatan yeryüzü
Hep böyle yorgun bir akşam
Batıya açılan sonsuz pencere
Ölüler yalnız başlıyor sabaha
Kör bir kuyudan çıkan suçlarıyla
Bir şafağın önünde durup
Kadere ve hesaba boyun eğen
Dönerek kendini çağıran bakışa
Âh dünya mevsimi soğuk bahçe
Beni yakıp yanıltan keskin arzu
Dokunduğum bulut içtiğim su
Ne kaldı şimdi senden bana
Beni ölüme teslim eden yolcu
Yıkılan köprü kuruyan ırmak
Beni kalbimden vuran hançer
Tutabilsem seni âh ellerin kan
Öyle bir ateş saldın ki yeryüzüne
Bir uğultuda kayboluverdi akşam