NE ESER, NE DE SEMER

NE ESER, NE DE SEMER

 

"Ölen insan mıdır, ondan kalacak şey: eseri;

Bir eşek göçtü mü, ondan da nihayet: semeri"

 

 

Atalar böyle buyurmuş, diye, binlerce alın,

Ne tehâlükle döker, döktüğü bîçâre teri!

 

Şu bekâ hırsına akıl erdiremem, bir türlü,

Sorsalar, bence, temâyüllerin en derbederi:

 

Hadi, toprakta silinmez bir izin var, ne çıkar,

Bağlı oldukça telâkkîye hakîkî değeri?

 

Dün, beyinlerde kıyâmet koparan "hikmet" i al,

Bugünün zevkine sor: beş para etmez ciğeri,

 

Gündüzün, başların sütünde gezen "şâh-eser" in,

Gece, şâyet arasan, mezbeledir belki yeri !

 

İsteyen almaya baksın boyunun ölçüsünü,

Geri dur sen ki, peşiman, atılanlar ileri.

 

Bilirim: "Hep de semermiş!" diyecek istikbâl,

Tekmelerken su kabarmış sıra kumbeltileri.

 

O ne çok bilmiş adamdır ki: Gider sessizce,

Ne esermiş, ne semer, kimsenin olamaz haberi !

 Hilvan, 21 Mart 1346 (1930)

Bugün 163 ziyaretçi (348 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol