İNSAN BİR KERE ÖLÜR

İNSAN BİR KERE ÖLÜR

 

Her bulunduğum yerde yitiriyorum seni

Yanıbaşımda olduğun oluyor kimi gün

Ya da ben oluyorum sessizce gözlerinde

Bir yaprak kımıldıyor hafiften

Bu sessizlik bir kasırga başlangıcı

Kükremeye hazırlanışı denizin

Bu, aslanların sarı, vahşi gözlerindeki ölüm parıltısı

Bu bir yerde erimek

Apansız yok olmak belki de

Ve sonra susmak, susmak yüzyıllar boyu

Beni unuttuğun bir uzak çizgide

Tuvale sürdüğüm boya değil artık

Kırmızı kan rengidir gözlerimin

En karadan daha kara yok

Oysa en beyazdın sen gecelerimde

O bana en yakın renkti tüy gibi

Buram buram sıcaklığını çizerdim duvarlara

Kokun bir tuhaftı çocuksu

Sonra katmerli bir gül gibiydi baygın

Gecenin en koyulaştığı o yerde

Düşerdi ellerime darmadağın.

Öten bir ishak kuşudur şimdi

Haber getirir ölümlerden, dinle

Yaşamak bir manga asker karşımda

Ateş etmeyin diyorum

Bir diyeceğim var

Gözlerimi bağlamayın

Son defa görmek istiyorum insanı

Göğü, güneşi, denizleri

Ve bu son ölümün olsun diyorum

Bir daha öldürmeyin beni.

Kibritim ıslak

Sigaram yanmıyor

Ne olur bir ateş verin

Bu ilk aldanışım değil

Bu ilk sönüşü değil umutlarımın

Ben bu denizin son kıyısıyım.

Bir cam kırıldı uzakta

Ta uzakta, içimde bir cam kırıldı

Bütün şiirlerim anlamsız şimdi

Resimler renksiz, şarkılar ruhsuz

Hiç bir şey artık avutamaz beni

Bakın, bir çağ devriliyor içimde sersefil

Son şair de kırdı son kelemini

İlk meşaleyi kim yaktı bu karanlıkta

Kimdi aydınlatan benim zindan gözlerimi

Sevilmek mi

O son artığı en ilkel çağların

Bir mağara duvarındaki en eski resim

Ya sevmek

Hiç sönmeden bir ömür boyu

O en güzel huy benimsediğim

Yıkıldıkça tutunduğum dal bu boşlukta

O en insancıl gerçeğim benim

Ben hep böyle yüzyıllar boyu sevdim

Çağlar boyu

Kopkoyu bir geceydi yaşadığım sevince

Ellerimi arardım, bulamazdım çoğu gün

Bir saklayan vardı beni

Bir tutan vardı

Sana yaklaşamazdım

Anlayamadığım korkular vardı içimde

Hep böyle seninle sensiz kalırdım ben

Bir kıvılcım sönerken

Bir yanardağ patlardı içimde.

Ko şimdi ben yalnız öleyim

Vur ellerimi ekmeğimi al

Tiksinir beni kim görse sensiz

Utanır yalnızlığım bana baktıkça

Aynalar mı

Hani nerdeler

Kimbilir kaç yüzyıl oldu kendimi görmeyeli

Adım mı neydi

Besbelli unutmuşum

Hadi vur

Hadi öldür

Kurtar beni ezilmekten çürümekten

Hadi gel, açtım kollarımı

Bir zaman

Ölmeye vaktim mi vardı seni sevmekten

Sen büyüyen bir sessizliktin içimde

Beni ben eden en duru ırmaktın

En güzeliydin mozaiklerin

Seninle maviydi gökyüzüm

Çiçeklerim sende yeşerirdi

Sen bambaşka bir evren yaratırdın

Sularımdan Güneşimden rüzgarımdan

Bak! Nasıl da her şey değişiverdi apansız

Şimdi bu karanlıklarda yapayalnız

Mavi mavi bir resim ağlar duvarlarımdan

Ben bir tohumum

Al beni toprağa ek yeniden

Neredesin hani ne oldun

Antik bir kadın başı mıydın

Yoksa bir deniz miydin eskiden

Yosunların kurudu mu öldü mü balıkların

Hani bir Nefertiti yaşamıştı eski Mısır'da

Yoksa o muydun sen

Hadi, anlat bana neydin

Belki de uzak belirsiz bir noktaydın sen

Öyküme girmeseydin

İnsan bir kere ölür

Her gün ölen umutlarımızdır içimizdeki

Paramparça olmuş sevgilerdir

Her aldanış

Yeni bir aldanışa hazırlar bizi

Zamanla renkler değişir

Donuklaşır anılar

Silinir üstümüzden

Güzel olan ne varsa

Görür içindeki bütün hayallerin olduğunu

İnsan yaşarsa.

Ve bir gün insan da ölür

Çimen gibi yaprak gibi

Sarsılır yeryüzü yerinden

Devrilen koca bir ağaçtır sanki

Durur atışları yorgun kalbimizin

El, ayak kesilir

Göz ölür, dudak ölür, kan ölür

Susar ta içimizde

Yıllardır çalan çalgı

Bütün teller ses vermez olur

Acılar diner

Ve bir gün biter bu çirkin oyun

Perde iner...

Bugün 504 ziyaretçi (627 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol