SÖYLER

SÖYLER  

 

Zaman olmuştur ki

Dumanlı havuzlarda soğuk nilüferler

Bulutlara savrulmuş ateş kuşları

Korkulu bir hicranı söyler

 

Zaman olmuştur ki

Dalgınlıkları hisarbuselik kızların

Bildik şarkıları birden unutuşları

Aynalarda solan gün

Bilinmez hangi uğultulu

Ahval-i perişanı söyler

 

Zaman olmuştur ki

Loş salonların heyhula büfelerinde

O kiristal fanuslu yorgun saat

Fena halde durmuş görünse de

Başka bir boyutta başka bir zamanı söyler

 

Zaman olmuştur ki

Falcının avucunda tuttuğu sihirli küre

Aslında yaşanmamış belki hiç yaşanmayacak

Ancak ne kadar renkli

Ne kadar yanardöner bir ömr-i zerefsani söyler

 

Zaman olmuştur ki

Belki sonbahar belki akşam

Tepeden tırnağa silme yıldız

Belki haziran gecesi

Sanki bir hayal oturmuş o tenha piyanoya

Parmak uçlarında tatyos efendi'nin

Herkesin unuttuğu bir bestesi

Çalıyor doya doya

O evcara beste ki

Çevresinde avizelerden

Gökkuşağı serpintileri

Güllerdeki suhu

O serv-i hiramanı söyler

 

Zaman olmuştur ki

Yanar mor zambaklar buğulu gece lambaları

Bir katar kaybolur haydarpaşa garı'ndan

Bırakıp gümüş çığlıklarını tel tel ardında

Ağır ve cefakar bir marşandiz katarı

Kıvamlı bir sessizliğe batmış ıhlamurlar

Yalnız kuzguncuk'taki yalıda

Karanlık bir gazelhan

Yanık yanık bir aşk-ı bi-amani söyler

Zaman olmuştur ki

Sızar gecenin suları simsiyah camlardan

Havada ölüm parıltısı adeta çelik

Fi bin dört yüz beş

Dersaadet'te yazıldı işbu gazel

Avuçları kan yüreği delik deşik

Yaşlanmış ama uslanmamış

Bir eski militanı

Bir şair-i devranı söyler

Bugün 148 ziyaretçi (475 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol