MAHMUD-U SANİ

MAHMUD-U SANİ

 

Mahmud-u Sani idiniz geniş omuzlarınız vardı

Amcanız merhum ney üflerken mi öldürülmüştü ne

Kelleler alınırdı kanlar akardı

Gözleriniz nedense hep batıya bakardı.

 

Mahmud-u Sani idiniz boyunuz orta

Mustafa İzzet efendi kazaskerdi

İşinizi bilirdiniz, bilirdiniz de

Bir isyanın ardından

At meydanında et meydanında

Büyük cenkler olurdu

Toplar gürlerdi palalar inerdi

Kaçışırdı güvercinler korkularından.

 

Mahmud-u Sani idiniz yani gâvur padişah

Artık cenaze salâtımız ilgadır

Hanidir meraklar içindeyim

Neredendir bu ilham Allah aşkına nereden

Uykularım kaçıyor bir türlü bulamıyorum

Bulamıyorum daha yeniçeriler mızıka-i hümayun

Senedi ittifaklar, kapitülasyonlar

Frenk hayranlığı Frenk gibi olmak.

 

Mahmud-u Sani idiniz  sakalınız kumral

Ney üflerdiniz tambur çalardınız

Sonra fes olurdu başınızda

Oysa yunanlı yosma

Binsekizyüzyirmidokuzda

İsyanlara isyanlar eklenirken

Zamanlar içinde bir zaman

Devlet olurdu

Şimşekler çakardı

Yağmurlar yağardı besbelli

Öyle öyle akardı Marmara

Kanlar boşalırdı damarlardan

Sokaklarında İstanbul’un

Geçmişe öfke gibi geleceğe isyan.

 

Mahmud-u Sani idiniz başınızda fes

Ayağınızda pantolon

Bir de fermanı aliniz

Ölümünüze çok yakın

Tiz kellesi vurula paşa Reşit’in

Altında tuğranızın.

 

Yıldızlar kayıp giderdi padişahım

Deniz sürüklerdi kayıkları

Bir başkaydı elbet martıların bağırışları

Marmara’nın dalgalı zamanları.

Bugün 447 ziyaretçi (558 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol