ANTİK KENT

ANTİK KENT

         

mutlu günlerimizdi...

deniz tuzu,dövme gül

yanık tarçın gibiydik

rüzgarın saçlarımızı taradığı yamaçlarda

ikimizden bir bayrak

dalgalanırdı

birbirine bakan

tarihin ve otların

arasında

adı yoktu yaşadığımız şeyin

bir boşluk bile değildi bu

onca boşluğun içinde

yontulmamış birkaç harf

taşlar kadar tarihe kefil

günler gibi düşünülmeden akıp giden

otların gölgesindeki gece kadar derin

ay ışığıydı her şeyi sessizce bütünleyen

 

bir dönüş biletiyle kırıldı gece

kırıldı mevsim

kalakaldık

birbirine bakan sunaklarda

zehiri giz olan otlar boyverdi

kırık heykel parçaları dağılmış ten

zaman tarihe geri çekildi

kalıntıları ne kadar ipucuysa bir antik kentin

o kadar biliyoruz nedenlerini ve sonuçlarını

ayrılınca adını aşk koyduğumuz o şeyin.

Bugün 150 ziyaretçi (281 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol