İSTANBUL

İSTANBUL

 

Bir tohumdan daha az değil

Fatihin büyük güvercin kanatları

Meleklerin sık aralıklarla

Dokunduğu toprak

Güzel buyruklar

Gürbüz havalar

Boğaziçi bir akımdır

Bir akan sudur

Nice dergahlar

Dinler gibi nabzını

Yeni doğan çocukların

Yamaçlarda mezarlıklar

Sever gibi bazıları

Açık havada gömülmeyi

Çocuklar Topkapıda

Sedef kabzalı kılıçlar ellerinde

Rahlelerde Kur’an

Tefsir

Arapça

Farsça

Dikkatle önünü iliklemede

Padişah ve şehzade

Açılıyor dev bir kapı

Dikiliyor dev gibi bir sütun

Sütun başı sütun ayağı

Dibinde dilek şikayet sahipleri

Birer gürz gibi sağ ellerinde

İradeleri

Bir ellerinde arzuhalleri

Oğullarım

Dikkat edin

Hak yemeyin

Oğullarım

Mümkündür

Topal bir karınca

Mihnettir

Oğullarım

Mümkündür ki

Bir baş kesilir avluda

Akın, akan kanla

Cihangir

Taş yokuşlar

Eyüp

Sıla sıla Medine

Acı

Bu tortu

Karartır camları

Yorar küpleri

En berrak sular bile

Ve kapanıyor saray kapısı

Saklanıyor

Sarı sarı altınlar

Korkup

Şimdi birden Eminönü kalabalığı

Kimseyi tanımazsın

Kıyafetinden

Yüz çizgisinden

Katil efendi

Hırsız baş köşede

Haksız haklı

Şer belalı

Örtünmüş güneş

Çoktandır, yüzü nerde

Ya o ay

Kara bir zıbın biçmiş kendine

Bir düş

O buyruk

Şefaat

Gürbüz hava

O güzelleri İstanbulun

Dönüyor demir teker

Bugün 450 ziyaretçi (751 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol