GÖLGELERE DAİR

GÖLGELERE DAİR   

             

Suların karardığı bir çağda birtakım günah yüklü

gemiler harekete hazırdı / iyice biliyorum

gölgeler vardı / kalın tasmaları vardı gölgelerin /

ürkek sesler suları yarıyordu / bakıyorsunuz

kuşlar bayağı gülüyordu / karanlık gölgeleri

ürkütüyordu / onlar bağlı olmayı hoş

görüyorlardı / korkarken ölümü düşünüyorlardı

muhakkak.

 

Kafaları kalındı belliydi

Gözleri kalındı belliydi

Kulakları kalındı belliydi

 

Aslında kafalarının kalın olması / gözlerinin kalın olması

önemliydi onlar için / incelik dedin mi kötülük

geliyordu akıllarına.

 

Onlar bir gemiye bindiler

-- ben ona günah yüklü gemi dedim

Onlar oturup tasmalarından ötürü gönendiler

-- ben onlara gölge dedim

Halbuki bana bakıp yadsıyorlardı / benim onları

tasmalarından ötürü küçük gördüğüm belliydi /

benim onları başında ve sonunda sevdiğim

belliydi / ama anlaşamadığımız muhakkaktı.

 

İşte ben bu noktada durdum

Denize baktım iyi dedim

Korkulu dağlara baktım iyi dedim

Doğrusu hep doğaya bakıp iyi diyordum.

 

Ama gölgeler giysilerle ilgileniyorlardı / utanıyordum

Hep araçlardan söz ediyorlardı / ben utanıyordum

 

Sonra bir çağ geldi / baktım kafamda karıncalar vardı /

sonra yapılardan yollardan bıkmıştım / ıssız

sokaklar beni ürkütüyordu / kötü meydanlarda

boğuluyordum / suları borulara almalarına

kızıyordum / hele hele hep düğmelere basıp

yaşamalarına çok çok içerlemiştim / sonra

kalkıp afrikaya gittim / ohh afrikaya.

Bugün 307 ziyaretçi (680 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol