EHRAM

EHRAM

 

Ey aşılmaz dağların ardında,

Ulaşılmaz beldelerden uzak,

Hasretin dallarını tutan sak,

Mavi, sonsuz bir tâkın altında!

 

Ey gülüşü sabahlardan güzel,

Dünyası düşüncelerden geniş.

Ey göğsünde ilâhî geriniş,

Rüyalarıma hükmeden güzel!

 

Nerde eğilen dalından yere

Portakalların düştüğü çardak

Kadehe duyarak değen dudak,

Sergile bakan göz gecelere.

 

Yanmış ruhu titreyen ilâhî

Yapraklarda billûrlaşan seher,

Nerde cam kokan tahta testiler,

Geyik sesiyle çınlayan vâdi?

 

Yaldız dallarda, çiçek yerine

Yıldız açmaz mı artık ağaçlar?

Yanmaz mı bin rüya ile saçlar

Kapanıp günün eteklerine.

 

Ey gülüşü sabahlardan güzel,

Dünyası düşüncelerden geniş;

Ey göğsünde îlâhi geriniş

Rüyalarıma hükmeden güzel!

 

Hakikate olmaz mı acep râm

Yıllardır beslediğim düşünce?

Çıkılmaz dağlardan da mi yüce

Hasretlerin tırmandığı ehram?

Bugün 500 ziyaretçi (621 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol