YEŞİL DENİZ MAVİ GÖK

YEŞİL DENİZ MAVİ GÖK

 

Bencileyin bir şehzadebaşı akşamında

lirik söylemlerden demetler arzederek

yıldızlara ramak kalmışken kırılmıştım

intihar girememiştir hayatıma hiçbirzaman

sevda ah sevda yüreğin vazgeçilmez korkusu

inanız sarsılmıştım.

 

Sevgilinin adı ilahi bir fiilden alınmış olabilir

deniz çağırabilir olurolmaz bir fırtınadan sonra

aklı ve yüreği ortaya koyarak

müthiş acıları da taşıyarak hayatına

zincire vurulmuş bir mahkûm gibi

kendinin ekseninde

muzdarip ve uçkun

yaşamak.

 

Güneş iki gökdelenin arasından batıyor

deniz çekiyorken aksini derinliklerine

pol ve virjin hicran yarası olarak

gecenin içinden kapkara bir gemidir karadenize açılıyor

karşı tepelerde ayrı dünyaların ışıkları parıldamaktadır

acıyla şekillenen yüz hatlarından cesaret alarak

intiharı kabul etmiyorum. 

 

Aşk var mıydı karasevda var mıydı

romantizm nerede kalmıştı

diyelim ki bilgi çağında yaşamaktayız

denize dökülmüyor gözyaşları

gök yarılmıyor

öyleyse kalbini tut ve kendini bırak

yıldızlara merhametle bak

karıncalara derinlikler sun

serçe kuşuna acı

zeytini tefekkür et

aşkın azgın dalgalarıyla savaşa gir

bütün serinlikleri kuşan

ölüm orada kalsın.

 

Doğu gizemli olan saltanatını sürdürüyor halâ

aşk dağlardan koparak gelen rüzgârlarla

alıp götürüyor leylayı oralarda

yani vuslat her halükârda derin izler bırakarak

acılar sunarak oluşmaktadır

hırkası olmayan derviş nefsini öldüren kahraman

erotizmi yok olmak fiilinin başına koyarak

biten bir günün son kızıllığında

batışından sonra yani güneşin

acıyla şekillenen yüz hatlarının

yiten eksilen yok olan aslında

ad ve semud; ibretler kitabından bir sayfadır

denize birlikte baktığımızda daha net olarak

intiharı kabul etmiyorum.

Bugün 568 ziyaretçi (711 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol